Uyum çocuğun sahip olduğu özellikleri ile kendi benliği ve içinde bulunduğu çevre arasında dengeli bir ilişki kurabilmesi ve bu ilişkiyi sürdürebilmesidir. Okula uyum süreci ise daha sonraki süreçlerdeki okul başarısı için hassas dönem olarak düşünülmektedir. Okula başlamış çocuklar hayatının bu döneminde doğup büyüdüğü ve kendini güvende hissetmek istediği aile kurumundan uzaklaşıp ilk kez evden ayrılmakta ve hiç tanımadığı yabancı bir ortamda onu koruyabileceğini düşündüğü bakım verenlerinden yoksun biçimde uyum sağlamayı öğrenmeye çabalamaktadır. Bu sebeple sürecin sancılı olması olağan kabul edilmektedir. Konfor alanından çıkmış olmanın yanı sıra yeni ortama alışma sürecini etkileyen bazı önemli faktörler de vardır. Bunlar öğretmen akran ilişkileri ebeveyn tutumları gibi başlıca faktörler veya okulun fiziki yapısı çevre koşulları gibi ikincil faktörler olarak sınıflandırılabilir. Bahsedilen faktörler okula uyumun akademik başarı beklentisi olmasının yanı sıra sosyal davranışları da kapsadığı anlamına gelmektedir.
Okula uyum süreci ile ilgili sıkıntıların üst boyuta gelebildiği durumlarda çocuk okula gitmek veya sınıfta durmaya yönelik irrasyonel bir korku veya endişe içindedir. Bu yoğun endişe ve kaçınma halinin 6 ay ve daha uzun süre devam etmesi durumuna okul fobisi adı verilmektedir. Yaşanılan okula uyum sürecinin 2 haftayı aşkın süreyle devam etmesi durumunda okul fobisi ile karşılaşmamak adına veya çocuğun süreci rahatlıkla atlatması açısından uzman bir terapist tarafından oyun terapisi desteği süreci kolaylaştırması veya çocuğu endişelendiği ayrışma sürecine adapte etmesi açısından oldukça destekleyici bir faktör olacaktır.
Çocuğun okula uyum sürecini etkileyen başlıca faktörlerden biri de ebeveynlerin tutumlarıdır vardır. Bu tutumlar aşırı korumacı ebeveynler kaygılı mizaç daha önce sosyalliğe yeterli düzeyde maruz kalmama ev içinde ilgi odağı olmuş çocuk okul öncesi eğitim almamış olma veya özerkleşmek için fırsat tanınmaması durumlarında okula uyum problemleri yaşamak daha muhtemel olacaktır. Bu durumda okula uyum problemi yaşayan çocuğa ebeveynler nasıl davranmalıdır: - Okul süreci ve planlamasına çocuğu da dahil etmek kaydını beraber yaptırmak sınıfını tanıtmak hislerini onunla konuşmak güvendiği ebeveynlerin desteği ile gezdiği okulun daha aşina gelmesi ile birlikte güven ilişkisini arttıracaktır.
- Eleştirel bir dil ile neden alışamadığını sorgulamak yerine yaşadığı problemi anlamak ve uyum sağlaması için yardımcı olmak gerekmektedir.
- Anne-baba ve öğretmen arasında iş birliği kurulup okulun güvenli hale getirilmesi gerekmektedir.
- Alışma süreci tamamlanana kadar kademeli bir ayrışma süreci için uyum sağlayana kadar ebeveynler okulun yakın çevresinde bekleyebilir.
- Okula gitmeme sürecinde direnç gösteren çocuklara karşı pozitif iletişime zarar vermeden ama kararlı ve net sınırlar çizerek okulda olması gerektiği anlatılmalıdır.
- Çocuğun istemediği durumlarda okuldan alınacağını sezmesi okula uyumunu ve düzenli devamlılığını zorlaştıracaktır. Bu nedenle hastalık gibi acil durumlar haricinde okul saatleri arasında okulda olması gerektiği fakat çıkış saatinde annenin/babanın onu bekliyor olacağı ifade edilmelidir.
- Ebeveynlerin kaygılarını rahatlıkla hissedecek olan çocuk okula gönderilirken ebeveynlerin de sakin ve gerginlikten uzak tutumlar sergilemesi güvenli bir konumda olduğunu hissetmesi açısından önemlidir.
Bahsedilen desteklere rağmen uyumsuzluğun devam etmesi durumunda endişe veya korkuların uyum sorununa kaynak olabildiği gibi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Öğrenme Güçlüğü gibi nörolojik sebeplerden de kaynaklı olabileceği için bir uzman görüşü süreci değerlendirmede oldukça önemlidir. |